17 Şubat 2012 Cuma

OYUN PARKI

Aksel emeklemeye başladı.İnanılmayacak kadar atik, herşey kaşla göz arasında oluveriyor artık hayatımızda...Mesela Aksel kaşla göz arasında sehpanın altına girip kafayı vuruyor, kaşla göz arasında köpeğimiz Otto'nun kulaklarına yapışıyor,kaşla göz arasında saksıyı deviriyor...

Ben sabah erkenden  işe gittiğim için haliyle aklım da oğlumda kalıyordu. Örneğin mutfakta Fatoş ablası mama hazırlarken, Aksel ya başını vurursa? Şöyle oğlumu ortasına bırakabileceğimiz, içinde oyuncaklarıyla oynayabileceği bir oyun bahçesi arayışına giriştim.O yataktan bozma plastik olanlarını ise hiç istemedim. Bebeğim yeri hissetsin, içinde biraz daha özgür olsun istedim.   Ne yalan söyleyeyim Türkiye'de bu ürünlerin  bu kadar zor bulunabilineceğini başlanğıçta  hiç düşünmemiştim. Yurtdışı sitelerinde tam istediğim gibi olan  oyun parkları   BABYDAN Playpen ve LİNDAM Playpen  firma ve ürün adları altında satılmakta ve yurtdısında TL karşılığı 150-200TL civarında. İsterseniz tek tek bölümler satın alarak daha büyük bir alan elde edebiliyor ya da ihtiyaca göre farklı konumlandırılabiliyorsunuz.




Türkiye'de ise uzun bir süre hiçbir şey bulamadım fakat sonra nasıl olduysa bir anda  mothercare'lerde satıldığını öğrendim. Fiyatı 400 TL civarındaymış.Bunun yanında parkzone adında bir şirket evlere özel bebek güvenlik ürünleri ve oyun parkları  yapıyor. Oyun parkları babydan marka ve yukarıda görülen ürün için bana  600TL fiyat verdiler.

Tüm bu araştırmalardan sonra sahibinden.com'da aşağıda  net görünmese de yukarıdaki ürünlere benzeyen ancak ahşap olması bakımından çok daha sağlıklı olan bu ürünü buldum, hem de 65TL'ye. Foto sizi aldatmasın içinde muşambadan yapılma bir altlık var, çitlerte monte edilip çocuğun çiti devirmesini engelliyor. Foto esnasında yıkandığı için onu serememiştik. Alıcı bu ürünü 3 sene önce mothercare mağazasından aldıklarını belirtti. Ancak şimdi malesef demir olanını getiriyorlar.


Ben bu oyun alanından çok memnun kaldım.Ahşap olanını bulamasaydım da demir olanını mother care mağazalarından alırdım. Bebeğinizi kontrol altında tutmak istediğiniz anlarda koyun içine oyuncaklarını da verin orada kendi kendine takılsın.Tabi ki hapishane gibi hep orada tutulmamalı bebek. Biraz oyun bahçesinde biraz ortada, biraz odasında,böyle böyle büyüyecekler işte bizim bebişlerimiz...

DOKTOR NESİM ESKİNAZİ İLE AKSELİN RUTİN KONTROLÜ


Aksel'i doktoru Nesim Bey'e kontrole götürdüm.Malum 8.ayın içinde bebeğim. Bir gün öncesinde günde 5-6 kere  kuru kuru öksürük  de başladığından bunu da kontrol ettirdim gitmişken. Daha önceki yazılarımdan Nesim Beyin çok hızlı kontrol ettiğinden bahsetmiştim.Hal böyle olunca sorularımı unutmamak için  yazarak kendisine sordum. Sizin de dikkatinizi çekeceğini düşünerek bu sorularımı ve öksürük ile ilgili teşhisini  paylaşıyorum.

Ciğerlerinde bir sorun olmadığını (çok şükür ki)ancak  burnunun dolu olduğunu tespit etti. Bunun için Akselin burnunu otribebe ile temizlenmesini ve günde 3 kere peditus şurup kullanmamızı istedi.

Soru          :   Aksel'e ciğer yedirebilir miyim?
Cevap Dr.:    Ciğer ve diğer sakadatlar kesinlikle yasak.Kolestrol sorunu yaşatırsın bebeğe. Balık- tavuk ve et yedirmen kafidir.

Soru          :  Pekmez konusunda ne düşünüyorsunuz?
Cevap Dr.:   Bebeğe  pekmez yedirmenizde bir sakınca yok.Hatta kahvaltıda pekmez yedir.

Soru          : Aksel'e ortopedik ayakkabı giydirmeye ne zaman başlayacağız?
Cevap Dr.:  Yürümeye başladığı zaman ayakkabıya geçilecek.

Soru         : Mercimek yedirelim mi?
Cevap Dr : Evet mercimek yedirebilirsin.

Bunların dışında ıspanak konusunu da konuştuk.Temel Reis çizgi filmlerinden gelen ıspanak ye, demir içerir, vitamin deposudur bilgilerinin fos olduğunu bu nedenle sebze çorbasına koymanın da bir anlamı olmadığını belirtti.


                                Çiğ pırasa yiyen bir canavar....








DEPRESYONDA MIYIM YOKSA?


Herşey iyi kötü bir rutine oturmuşken 15 gündür bezgin bekir gibiyim. İşten eve geliyorum kolum kalkmıyor.Kafamda yazacak o kadar çok şey biriktirdim ki bu uyuşuk mayışık hallerim de nereden çıktı bilmiyorum. Adeta beynim vücuduma harekete geç emri veremiyor gibi... Kafam zehir gibi çalışıyor o ayrı;  beyminden çıkan herşey tasarı olarak  kafamın bir köşesinde eyleme dönüşemeden  kalıyor....

Neyseki bu rahatsızlık veren halimden kısa bir süre önce  kurtuldum.Düşünüyorum da belki de zaman zaman çalışalım ya da çalışmayalım biz annelerin de böyle depresif ruh halleri içinde olmaya hakkı var. Kolay değil ki bir çocuğun sorumluluğunu, uykusuz hallerini, hasta hallerini kaldırmak, herşeye yetişebilmek, kocayla uyum sağlayabilmek, işe gitmek, işte hesap vermek....

İşte böyle bir 15 günün ardından gücümü yeniden topladım blogumdayım...Kafamdaki herşeyi bloga aktarma vakti...HADİ BAKALIM..

Özge