12 Aralık 2012 Çarşamba

AKSELLE HAFTA SONU KAÇAMAĞI

Geleneksel hale gelen ve bizim ikinci kere katıldığımız annaneler-anneler ve torunları konseptli geziyi geçen hafta sonu sağsalim bitirip Istanbul'a pazar gecesi döndük. Cuma sabahından Antalya'ya uçakla gidiş  Rixos Belek'te 3 gün kalış ve pazar 21:40 uçağıyla geri dönüş şeklinde planlanan seyahatimiz öncesinde gitsek mi gitmesek mi gel gitleri yaşadım. Aksel çok hareketli ve güçlü bir bebek, ortalık yerde ağlamak, kendini yerden yere atmak gibi saçma sapan hareketlerinde ona hakim olamamak korkusu oluşmuştu bende. Korkunun ecele faydası yok diyerek gitmeye karar verdik. O da bende öğrenmeliydik başbaşa seyahatlerde birbirimizi idare etmeyi.Oysa Oddroar  yanımızdayken hiç böyle dertlerim yok, o daha iyi başedebiliyor kriz anlarında Akselle.

KORKU -1 Aksel 45 dakikalık uçak yolculuğunda ağlama krizine girerse, ya uçağın içine alıp bizi saatlerce bekletirlerse ben Aksel'i zaptememezsem  naparım?
ÇÖZÜM : Yanıma aldığım çantada her tür oyuncak, biberonla  sıcak süt, çizgi film yüklenmiş ıpad,çubuk kraker, şeker, çikolata, meyve, su, meyve suyu, uyku kuzusunu hazır ettim. Ayrıca uçağa binmeden tam önce altını değiştirmekte fayda var, huzurlu olsun uçakta , ben bunu ihmal ettiğim için uçak içinde altını değiştirmek zorunda kaldım...Nitekim 45 dakikada eline sütünü verip bir de çizgi film açınca zamanın çoğunu oyalanarak geçirmiş oldu. Dönüş yolunda fırtına kıyamet uçak içinde 2 saat bekletildik, tam da korktuğum gibi, hemde tam uyku saati saat 22:30 civarı. İşte içimden dualar ettiğim anlardan bir tanesi... Neyseki Aksel tüm olgunluğu ile elinden gelen anlayışı göstererek uçakta sakin sessiz durdu, tabiki benim bulduğum binbir oyun, eğlenmece, şebeklikle .....

KORKU -2 : Otelde elimden kaçıp kaybolursa,  bir yerlere çarpıp kendine zarar verirse?Otel misafirlerine rahatsızlık verirse?
Neyseki bunda da korktuğum gibi olmadı zira otellerde aslında çocukların kendilerine zarar verecekleri çok fazla alan olmadığını farkettim. Bomboş koridorlarda alabildiğince koştu durdu.Tabiki yine de sürekli arkasından takip etmek gerekti.

KORKU-3 : Aslında iştahının maşallahı olan Aksel otel restaurantında yemek yemezse, döküp saçarsa naparım?Bu korktuğumuz aynen gerçekleşti. normalde yiyen çocuk otel restaurantında ağzına koyduğumuz yiyecekleri  ağzından atmaktan başka birşey yapmadı. Buna da çözüm olarak otel yönetiminden izin alarak hazırladığımız tabağı her öğün odamızda çizgi film karşısında yedirdik. O zaman anladık ki o kalabalıkta yemek yemeyi seven bir çocuk değil. Annesiyle başbaşa alıştığı rutinde yemeyi seviyor.

AKSEL için;
Aksel için tam anlamıyla annesiyle başbaşa vakit geçirebildiği sadece annesine odaklandığı bir 3 gün oldu. Her ne kadar oğlumla verimli vakit geçiriyorum, ben yokken de sevgi görüyor desem de aslında oğlumun anneye daha fazla ihtiyacı olduğuna üzülerek şahit oldum.Seyahat boyunca annanesini hiç yanında istemeyerek (çünkü biliyor ki zaman zaman bırakıp annaneye gidiyorum)bu tepkisi açıkca gösterdi .Bu nedenle 3 gün boyunca el ele kol kola diz dize Akselle vakit geçirdim,  yemeğimi bile Aksel uyuyunca yedim.Hava güzelken bahçede bol bol gezdik, yürüdük, kumlarda oynadık, trene bindik.Oğlumla hamama gittik, hamamda zaten suyu seven çocuk iyice çıldırdı, suları bol bol boca etti,dans etti...Zaman zaman minnet dolu gözlerle beni öpmesi, iyiki geldik anneciğim der gibiydi.

SONUÇ : İyiki gittik, oğlumla çok güzel vakit geçirdik...Bir korkuyu daha beraber yendik.Onun benimle baba, bakıcı,annane, dede dışında sadece benimle  özel zaman geçirmek istediğini anladım.Sanırım bundan sonra buna daha ihtimam göstermeliyim. Beni sorarsanız, ben ekstra yoruldum, annemle iş bölümü yapacağımızı düşünürken Aksele tüm ilgi ve bakımı ben gösterdim. Pişman mıyım? Hayır kesinlikle!!Seneye gider miyim? Sağlıkla 2013 bir gelsin, Aksel yaramazlık sınırlarını aşmazsa  yine gideriz,Akselle hafta sonu kaçağına...

Otelde bula bula bu alanı bulup eğlenen Aksel...