ANNE SÜTÜ BANKASI KURULUYOR |
27 Şubat 2012 Pazartesi
TÜM DÜZENİMİZ BOZULDU
Bebekler rutini sever başlıklı yazımda bahsetmiştim bebekler aynı saatlerde aynı şeylerin yapılmasından güven duyarlar. Biz de bu bilinçle 8,5 aya kadar rutinlerimizi üç aşağı beş yukarı uygulamayı başarabilmiştik. Ta ki Aksel grip olana kadar... Burun akıntısı, öksürük, burun tıkanıklığı,üzerine de diş sıkıntısı derken geceleri düz yerde yatmak istemediğinden bebek arabasında uyuttuk, kucağımızda dolaştırdık, ağlamasın diye elimizden geleni yaptık. Yani tüm kurallarımızı, rutinlerimizi alt üst ettik bir hastalıkla..Neyseki oğlum çabuk atlattı hastalığı ancak bebek arabasında uyumayı, kucakta dolaştırılmayı, kucakta pışpışlanmayı öyle sevmiş ki bunlardan bir türlü kopamadı. Ben de yeni yeni iyileşiyor diye kucağımda uyuyana kadar dolaştırmakta bir sakınca görmedim,kıyamadım daha doğrusu ta ki dün babası uyutma gafletinde bulunana kadar Aksel'i...
Aman Tanrım! Babası yatağa bırakıyor Aksel ağlıyor, babasu tekrar kucakta biraz dolaştırıyor, yatağına bırakacak tam bir hamle yapıyor, Aksel kıyameti koparıyor... Bana kalsa annelik güdüsü kucakta sakinleşene kadar dolaştırır Aksel'i, üstüne bebek arabasına koyup ileri geri sallayarak uyuturdum, maksat çocuğum yıpranmasın, hemen uyusun. Ancak babası bu hastalık şımarıklığından bir an önce çıkmazsak bundan sonra gecelerimiz böyle geçecek diye beni de korkuttu. Akşam 2 saat ağladıktan sonra zar zor uyuttuk, ancak geceyarısı 2'de uyandı ki sabah 6'ya kadar. Sanki akşam beni oyuna getirip uyuttunuz, şimdi kalkın rövanşımız var der gibi sabahı sabah ettik...
Aman Tanrım! Babası yatağa bırakıyor Aksel ağlıyor, babasu tekrar kucakta biraz dolaştırıyor, yatağına bırakacak tam bir hamle yapıyor, Aksel kıyameti koparıyor... Bana kalsa annelik güdüsü kucakta sakinleşene kadar dolaştırır Aksel'i, üstüne bebek arabasına koyup ileri geri sallayarak uyuturdum, maksat çocuğum yıpranmasın, hemen uyusun. Ancak babası bu hastalık şımarıklığından bir an önce çıkmazsak bundan sonra gecelerimiz böyle geçecek diye beni de korkuttu. Akşam 2 saat ağladıktan sonra zar zor uyuttuk, ancak geceyarısı 2'de uyandı ki sabah 6'ya kadar. Sanki akşam beni oyuna getirip uyuttunuz, şimdi kalkın rövanşımız var der gibi sabahı sabah ettik...
Normalde sabahları 7'de bizi uyandıran Aksel Bey bu sabah 8.30'da ablası tarafından uykusu düzeni iyice bozulmasın diye güç bela uyandırıldı.Tabi öğlen uykusu ara uyku derken oğlum uykusunu aldı fazlasıyla,biz ise haftanın ilk günü zombi gibi işe gitmek durumunda kaldık.
O kadar uğraşıyoruz bebeklerimiz bir düzene girsin diye, hastalıkla tüm düzenin kuralın uçup gitmesi, herşeye yeniden başlamak çok fena değil mi? Varsa bir bilen bunun çaresini bizi de aydınlatın sevgili anneler babalar....
UYKU OYUNCAĞI
Henüz hamileyken eşimin annesi elime bir peluş kuzu tutuşturdu;bu dedi doğacak bebeğinin ilk oyuncağı olacak. Aksel doğduktan sonra peluş kuzuyu hep yanına koyduk, üzerine Aksel'in kendi kokusu sinsin diye. Aksel 3 aylık olduğunda artık kuzusuna sarılıp yatan, onu ağzına alan, onunla oynayan, onunla iletişim kuran bir bebek oldu. Şimdilerde biz bir yere giderken unutulmaması gerekenler içinde en önemli materyalimiz. Bezini ,biberonunu unutsak alırız yenisini ancak kuzumuzun yerine hiçbirşeyi koyamayız. Nereye gidersek gidelim huysuzlandığında,uykuya dalmakta zorluk çektiğinde, kuzusuna sarılmak oğlumu sakinleştiriyor.
Özge'nin Notu:Aradan 18 ay geçti, Aksel ilk günkü gibi uyku oyuncağına bağlı...Onsuz uyumaz,onu kimseyle paylaşmaz.Kuzusu onun ilk arkadaşı, sahiplik duygusunu taktığı ilk özeli....
Bebeklerin uyurken sabit bir oyuncağı olması ve ona sarılması uyurken ya da yeni bir yerde uykuya daldıklarında kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyormuş. Bu nedenle bebeklere doğumdan itibaren sabit bir oyuncak vermek (teddy bear gibi) onların gelişimi açısından çok faydalıymış sevgili anneler.Bu nedenle eşimin ailesinin ailemize kattığı bu kuzudan dolayı kendisine müteşekkürüm...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)